21 Aralık 2016 Çarşamba

Rotterdam

Rotterdam..

Kanallar arasına kurulmuş dümdüz, kurallı mı kurallı bir şehir.


Bisiklet yollarının üzerinde araçların park edilmediği ve yayaların bisiklet yolundan yürümediği bir şehir.

                                

Hiç kimsenin birbirine alaycı gözlerle bakmadığı,
Herkesin özgürlükler içerisinde yaşayabildiği bir şehir.

                                 

Kısacası gidip görülmesi gereken şehirler arasında en başta gelmesi gereken bir şehir.
Belki benim de bir daha gitme fırsatım olur ve size daha detaylı bilgiler verebileceğim gezi yazısı yazma imkanım olur. :)

8 Kasım 2016 Salı

Bu Dünyada İyi İnsanlar da Varmış.

Enes...

En akıllı, en söz dinleyen özel öğrencilerimden biriydi.

Bir gün Büşra elinde yıpranmamış ikinci el erkek çocuk kıyafetleri olduğunu ve birine vermek istediğini söyledi. Benimde aklıma hemen Enes geldi.

Ertesi gün kıyafetleri alıp Enes'e götürdüm görünce çok sevindi ve hepsini tek tek giyip denemek istedi.

Benim de yardımımla hepsini üzerine giydi kıyafetler sanki gerçekten onun için alınmış gibi üzerine tam oluyordu.

Sonra durdu bana baktı ve şöyle dedi;

'' Öğretmenim bu dünyada ne kadar iyi insanlar varmış...''

Ve hayatımın dönüm noktalarından biriydi diyebileceğim bir andı o an. Gözlerim doldu, o saf tertemiz meleğe sımsıkı sarılıp bende ona bana böyle duygular yaşattığı ve benim şükür sebeplerimi arttığı için teşekkür ettim..

Teşekkürlerin en büyüğü sana Enes...

İyi ki tanımışım seni...

2 Eylül 2016 Cuma

Tozpembe Tasarım

Son zamanlarda bebek kapı süsleri, magnetleri, süslü yastıkları oldukça moda oldu.


Tabi bu ürünleri hakkıyla yapanı bulmak oldukça zor.
Şimdi sizi bu işi en güzel şekilde yapan biriyle tanıştıracağım. Tozpembe Tasarım Hülya Teke.


Hülya'nın yaptığı işler o kadar başarılı ve o kadar ince işçilikle yapılan şeyler ki inanın ben kendi gözlerimle görüp inanamadım. Üstelik ürünleri çok uygun fiyatlara satışa sunuyor.


Hülya ile instagram (tozpembetasarim) veya Facebook (Tozpembe Tasarım Hülya Teke) üzerinden iletişime geçebilirsiniz. 
Üstelik blogumu okuyup sipariş vermek isteyenler için ekstra %10 indirimde kazanacak. :)


Yeni anne adayları, doğum günü olanlar, yeni evli çifler bu fırsatı kaçırmamalısınız bence.

30 Ağustos 2016 Salı

Özel eğitim, özel çocuklar

Sokakta, orada, burada bir engelli gördüğümüzde neden tuhaf bir şekilde bakarız?
Evet malesef bende bir zamanlar öyleydim çok üzülüp dönüp dönüp bakıyordum manasızca!
Ta ki özel çocuklarımın öğretmeni oluncaya kadar. 
Anasınıfı deneyimimden sonra özel eğitim öğretmenliği deneyimim de oldu. İlk başlarda oldukça tedirgin ve gergindim çünkü çevremden çok zor olduğuna dair gereksiz sözler duyuyordum.
ilk gün sınıfta öğrencilerimi beklerken ilk Enes geldi karşıma. Sınıfta 2 öğretmendik. (Özel eğitim sınıflarında 2 öğretmen eğitim verir.) 
Diğer hocamız Enes bak bu yeni öğretmeniniz Pınar öğretmen dedi. Ben tepkinin ne olacağını hiç tahmin etmiyordum. Enes bir hızla yanıma geldi elini uzattı merhaba Pınar öğretmen dedi. :) 
Ben çok şaşırmıştım ve ardından diğerleri geldi Hatice,Melike,Betül ve Ali.
Onlarla Zaman geçirdikçe onlara da diğer insanlar gibi davranmamın çok önemli olduğunu anladım. 
Sen bunu yapamazsın demenin onlarda ne kadar negatif sonuç doğurabileceğini gözlemledim.
Siz de ne olursa olsun zihin engelli birileri ile karşılaştığınızda onlara farklı muamele yapmayın. Onlar da aynı bizim gibi ve kendilerine olan olumsuz davranışlardan fazlasıyla etkilenip üzülebiliyorlar.
Hayatımın en güzel tecrübesiydi ve iyi ki de onlarla zaman geçirebilmişim.





31 Temmuz 2016 Pazar

Gelin ve damat demokrasi nöbetinde

Kuzenim Yavuz ve sevgili eşi Zeynep düğünlerinden sonra sayın Başbakan'ımızın çağrısına devam etmek için Akyazı'da demokrasi nöbetine devam etti. 
Bizde vatan, millet, devlet, bayrak sevgisi dünyevi işlerden daha önemlidir! 
Bu yüzden düğünden sonra Akyazı meydanında bu kez gelin ve damat ile devam ettik demokrasi nöbetimize. 
Gecenin detaylarını linke tıklayarak okuyabilirsiniz.

7 Haziran 2016 Salı

Hayalim..


Hayaller olmadan yaşayabilir mi insan? 
Dua ederken hayal kurmaz mı?
26 yıldır bir çok hayalim oldu. Rabbim dilediğini nasip etti, hayırsız olanı çekip aldı içimden..
Öyle büyük hayaller kurardım ki olur olmaz şeylere Amin derdim. 
İnsan olgunlaştıkça hayalleri de küçük ama ciddi manada değeri olan şeyler olmaya başlıyor. 
Benim de öyle oldu. 
Şu sıralar tek bir hayalim var. 
İşte bu güzel işlemeyi de hayalimi süsleyen bir obje olarak yaptım. 
Rabbim eğer nasip kısmet ederse hayal ettiğim yerde tekrar fotoğraflayıp koymak istiyorum buraya onu...
Rabbim sen hakkımızda en hayırlısını bilirsin, çok istiyorum hayırlısıyla nasip et Allah'ım... 

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Anlatamamak


Anlatacak o kadar çok şey var ki..
Ama kime ne anlatacağını bilemezsin ya işte tam o noktadayım.
Yazmak en iyi gelen şey şu zamanlarda. Yazıyorum bol bol yazıyorum ama dönüp tekrar okumaya cesaret edemiyorum.. 
Sahi herkesle her şey konuşulur mu?
Yani şu dertleşmenin de insanı rahatlatıcı etkisi herkeste aynı olur mu? 
Benim bir yerlerde bazı boşluklarım var.. 
Dolduramıyorum.
Ama boşluğun ne olduğunu da bilmiyorum. 
Nasıl doldururum onu da bilmiyorum. 
Tek bildiğim şey kalemim/klavyem ve gözyaşlarımın son zamanlardaki en yakın dostum olduğu.
Şükür, buna da şükür.
Gözlerimden yaş akıtan rabbim ol der olur.. 
Hamd olsun..


16 Nisan 2016 Cumartesi

Tiritçi Mithat

Kübra'nın düğünü için Konya biletlerimizi aldıktan sonra hemen araştırmalarıma başladım. Daha önce Konya'ya iki kez gitmiştim fakat biri çok ufak yaştayken biri de kuzenime kız istemeye gittiğimizdeydi. İlk gittiğimde gezdiğim yerleri hiç hatırlamıyorum. İkincisinde ise sadece gelin kızımızın evinden başka bir yere gitme fırsatımız olmadı. Son gidişimde gezilecek görülecek ne kadar yer varsa gitmeliydim. Araştırmalarım sonucu Tiritçi Mithat'ın methini duydum çokça. Yaklaşık 3 ay önceden başladım sayıklamaya Tiritçi Mithat diye :D

                (Meşhur Tirit Kebabı)

Konya'da ilk günümüzün akşamı eniştemiz Mustafa götürdü bizi Mithat'a saat yaklaşık 7 civarlarıydı. İçeriye bir hevesle girdik ki birde ne duyalım! Tirit o saate kalmıyormuş :/ tabi bende kocaman bir hayal kırıklığı :( ama ne olursa olsun ben o tiriti yemeden İstanbul'a dönmeyecektim! Ertesi gün kahvaltı bile yapmadan tekrar gittik bu seferde daha başlamamışlar servise :) ama olsun başlayana kadar bekleyecektim :D

           (Tiritle karşılaştığım o ilk an)

Sonunda kavuştuk meşhur Tiritimize. İnce ince kıyılmış eti köz üzerinde pişiriyorlar. En alt kartında lavaş onun üzeri yoğurt onun üzerinde tirit en üstünde olmazsa olmaz tereyağı :) yani tahmin ettiğiniz gibi harika bir yemek! Konya'ya gidenlere tek tavsiyemdir. Tiritçi Mithat'ta tirit yemeden dönmeyin! Sonra pişman olursunuz benden söylemesi :)












20 Ocak 2016 Çarşamba

Gelişim Raporu Süsü


Kuzucuklarımın ilk karnelerinin en güzeli olmasını istedim. Bu yüzden hemen harekete geçtim :) 
En güzel karne süsünü seçmeliydim bir süre araştırmalarımı yaptıktan sonra yapımı da diğerlerinden kolay olan en güzelini seçtim.
Bunun için tek başıma çalışmak biraz zor olacaktı bu yüzden sınıf annemiz ve diğer yardımsever velimden yardım istedim :) 
Görev paylaşımı yaptıktan sora başladık çalışmalara.
Kızlar için pembe erkekler için mavi fosforlu fon kartonu seçtim.
Kesilen diğer parçaları da eve gelip birleştirdim ve ortaya çok güzel bir sonuç çıktı.
Biraz uğraştırıcı oldu ama çok güzel oldu.

17 Ocak 2016 Pazar

Kuzularıma Mektup..


Kuzularım..
Başlangıçlar güzeldir, bitişler zor..
Sizden kalan ve sadece size açılan kocaman bir sevgi var şimdi yüreğimde. 
Size öğretebildiğim bir kaç şey varsa şu dünyada benden daha mutlusu olamaz! 
Umarım şu kısacık birlikteliğimizde bir kaç anı bırakabilmişimdir küçük, saf, temiz kalbinize.
Sizler birer delikanlı, biraz genç kız olduğunuzda ben saçlarıma düşen aklarla sizlerle karşılaşmayı çok isterim.
Şimdi sizlere onu olun bunu olun demeyeceğim! Hayatta ne olursanız olun yaptığınız işi hakkıyla  en güzel şekilde yapın çocuklarım.. 
Ve bir de en önemlisi Vatana millete hayırlı,yararlı evlatlar olun.. 
Pınar öğretmeninizi de hiç unutmayın olur mu? 
Sizi çok seviyorum :)

2 Ocak 2016 Cumartesi

Yazamamak..


Çok uzun zamandır yazmıyorum, yazamıyorum. Bunun bir nedeni var elbette..
Hiç aklımda yokken bir anda kendimi KPSS dershanesine yazdırıp sınava hazırlanmaya başladım. Kendimden ümitli miyim? Hayır! 95 puanı kim kaybetmiş ki Pınar bulsun değil mi :) 
Hafta içi iş yoğunluğu hafta sonu dershane derken buralara uğramak benim için çok zor olmaya başladı. 
Güya hafta içi sabah erken kalkıp hem ders çalışıp hem de blog yazacaktım :/ 
O senin neyine ne be haspam! 
Kuzucuklarım öğretmenlerini o kadar çok yoruyorlar ki eve gelince beynimde çocuk sesleri devam ediyor. Bu nedenle erken yatıp geç uyanıyorum..
Ama şu sınavı hayırlısı ile verip memur olursam bir de yüksek lisansıma hayırlısı ile başlarsam size söz her gün birşeyler karalayacağım burada :) 
Sesimi duyan var ise dualarında şu aciz kuluda yer verirse ne çok sevinirim :)
Bir dahaki posta kadar hoşçakalın :)