16 Eylül 2015 Çarşamba

Kısmet..



'' Kısmet ise gelir Hint'ten,Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden? ''
Demiş Atalarımız ne güzel demişler.
Son zamanlarda bu söz adeta kılavuzum olmaya başladı eskiden istediğim birşey olmadığında hayata küsüyordum ama bunun kader, kısmet, nasip işi olabileceğini hiç düşünmüyordum.
Baktım ki bu işler istemekle olacak şeyler değil herşeyin bir yeri zamanı var bu söz karşıma çıktı. 
İşsizlikle başa çıkmaya çalışırken de çokça bu sözü getiriyorum aklıma...
Demek ki kısmet değilmiş veya demek ki daha iyisi gelecek diyorum.
Hayatımdaki en birinci önceliğim kendi ayaklarım üzerinde durabilmek ve görmediğim Avrupa ülkelerini görebilmek ama bunun için zaman gerekiyor galiba..
Bekliyorum bekliyorum bu işsizlik bitsin diyee :) 

Kısmet...

8 Eylül 2015 Salı

O burayı okuyor ona ne söylemek isterdin?

Son zamanlarda en çok popüler olan konu bu. 
Her ne zaman bir sözlükte yazmaya girsem en çok yazılmış ve her daim en son yazılmışlar arasında görür oldum başlığın kendisini..
'O' kişisi genelde insanlarda iz bırakan kişiler olmuş ve bu en çokta duygusal bağı olan kişilere adanılmış yazılar olmuş.
Sahi insanlar ciddi anlamda yazdıklarını birilerinin okuduğunu düşünüp mü yazıyolarlar ?.
Zira o kadar duygusal o kadar acıklı yazıyı her hangi bir anda yazılabileceğini düşünemiyorum.
Şu 'nick name' olayı olmasa insanlar duygularını dışa rahatlıkla vurabilirler miydi ki? 
Şahsım adına konuşursak eğer ben duygularımı kişinin yüzüne karşı söylemekten yanayım..
Oradan, buradan, dolaylı yollardan birşeyleri birilerine ifade etmek oldukça saçma bence :)
Bir de insanın fikri her geçen saniye değişmiyor mu sizcede?
Kendi adıma konuşmak gerekirse 18lik Pınar ile 25lik Pınar arasında kocaaaaa bir uçurum var ve iyi ki de var :)
O yüzden 'O' burayı okuyorsa selam canım naber demek isterim :)
Bir de hey sen yazdıklarım sana değil ama üstüne alınma da demek isterim :)
Lafın kısası gençler orda, burda, şurda naralar atacağınıza seviyosanız gidin konuşun bence <3












Ne Çok Acı Var



Gün kara, gün hüzünlü...
Söylenecek hiçbir şey yok...
Hakk'ını helal et ŞEHİDİM...

2 Eylül 2015 Çarşamba

20'LİK DİŞ.


En rahat olmasına rağmen en çok korktuğum koltuktur dişçi koltuğu...

O yüzdendir ki bu güne kadar hep ertelemiştim tedavilerimi.

En sonunda ailece tedavi olmaya karar verdik ve akrabamızın Zonguldak'taki kliniğinin yolunu tuttuk.

Beni zor zahmet koltuğa oturtturduktan sonra acı gerçekle yüzleştim. 

Ben ağrıyan dişlerimin dolgularımın eskimesine bağlarken meğer 20'lik dişlerimin çürümesinden çekiyormuşum ağrıyı.

Üç hafta içerisinde üst çekedekilerden kurtuldum. Hiç sıkıntı yaşamadım hemen kendini toparladılar. 

Alt çenedekilerin de öyle olacağını ümit ederken o aksine çok zahmetli çıktı. Hem çekilirken hem de sonrasında baya zorluklar yaşadım ki hala yaşamaktayım.

Kısacası bu 20lik dişin kalması bi zarar çekilmesi başka bi zarar. Ama ben eminim ki Rabbim onu yaratmışsa elbet bir yararı vardır ki yaratmıştır...